Bazı günler özeldir... Sahibi gitse de
buralardan, artık başka alemleri tanıma vakti gelmişse bile özel kalır kalana.
Üzüntülü ya da hüzünlü bir yazı yazmak değil niyetim. Tam tersine bugün olduğum
yerden baktığımda pişmanlık değil de sadece biraz daha zamanım olsaydı
hayıflanışı.
Zaten kalan için de zor olan bu. Yaşanabilecek
olan an’ların bir anda tükenmesi. Yapılabilecek her şeyin bir an’da
sonlanması...
Basit dünyevi istekler işte ne bileyim, yemeğe
çıkartmak mesela ya da bir tatile götürmek "bu kez de benden" diyebilmek. Ya da
en basitinden daha kokusunu duyduğun taze bir kahveyi sohbet ederek içebilmek
mesela. Ya da sadece omzuna dayanabilmek...
Hani buradayken yapmadın mı desen? Yok yaptım.
Ama giden gittiğinde yapamadıkların takılıyor daha çok aklına. İnsanoğlunun
kendince tutumları işte. Kendini düşünen zihin sana sürekli bunları
hatırlatıyor.
Oysa gitse de buralardan ben onunlayım, o da benimle...
Bugün yazım babam’a...
İyi ki doğmuşsun…
İşte öyle bir şey...
Canım...
YanıtlaSilyüreğinize sağlık..
YanıtlaSilteşekkür ederim...
SilCanım benim. çok duygulandım kıyamam. Allahım zor acıları çok geç yaşatsın. Sevdiklerimizle hep beraber uzun ve sağlıkla yaşıyalım inşallah.Sizi takibe aldım.
YanıtlaSilhttp://ciziyorumdikiyorum.blogspot.com.tr/
İnşallah Nilgün Hanım… Ben de sizi takip etmeye başladım. Teşekkür ederim...
SilÇok duygu dolu yürekten bir yazı olmuş.
YanıtlaSilBu duyguları yaşayabilmek bile bir ayrıcalık.
Çünkü hayatta bu duyguları yaşayamayacak insanlar var. Ne mutlu bana demeli. Sevgiler
Sahip olduğumuz her anın hediye olduğunu farkedenler arasındayım… Bunu fark etmem ise 2-3 senemi aldı :) Şimdi bu seçimimle her gün "ne mutlu bana" diyebiliyorum. Teşekkür ederim katkınız için… Sevgiler...
YanıtlaSil