11 Şubat 2015 Çarşamba

Hayaller

Bugün hayallerden bahsetmek istedim. İçimden geldi. “Şimdiki aklım olsaydı hayallerim beni nereye götürürdü?” diye düşündüm sabah.

Şehrimde etkili olan kar yağışının insanı cezbeden büyüsü de beni bir anda hayallere çekmiş ya da her akşam oğlumla okuduğumuz Elif Şafak’ın “Sakız Sardunya”sı da beni yeniden hayaller kurmaya yönlendirmiş olabilir.

Çocukların kitap okuyarak 
daha da yaratıcı olabileceklerini anlatan, 
hayal güçleri üzerinden kurgulanmış bir kitap

Her akşam bir bölüm okuyarak ilerlediğimiz kitabımızı dün akşam bitirdik. Arada belirtmeden geçmeyeyim, son dönem okuduğum en keyifli kitaplardan biri. Sakız Sardunya’nın başından geçenler; çocukların kitap okuyarak daha da yaratıcı olabilecekleri, hayal güçleri üzerine kurgulanmış. Her sayfasında okurken aslında kendini de buluyorsun. Sadece çocuklara yazılmış bir kitap olmadığını düşünüyorum.

Zaten biz büyüklerin çocuklardan daha çok hayal gücüne ve yaratıcı güce ihtiyacı var. Zira onlar doğal yapıları gereği zaten buna alışkın, inanılmaz bir güç var içlerinde. Ya büyükler...

Hayallerim denizle örtüşüyor benim… Deniz bana hep hayaller kurduruyor… (Gemlik-özgür martı)

Neşelenmeyi, mutlu olmayı, hayal kurmayı unutmuş büyükler. Her çocuk hikaye yazar, ya her büyük yazar mı? Yoksa sadece kendi yaşamının gündelik telaşları, özlemleri, karmaşası, yorgunluğu mu kucaklar onları. Pek azının böyle bir seçim yapma şansı olduğu düşünülür oysa hayallerin bulunulan durumla çok da ilgisi yoktur. Hayaller sana, bana, aslen kendine ait.


Ne zamandır hayaller salınıvermiyor dünyaya. Hayaller sadece öz’e aitken; bir şekilde uzaklaştık onlardan galiba. Çocuklarda hayal dünyasının öğrenilen bakış açılarıyla birlikte köreldiğine inanırım ben. Her birimizin yaşadığı döngü bu aslında. Çocukken her şey erişilebilirdi, sınırları yoktu. Sonra büyüdükçe sınırlar çıkmaya başladı. Hayaller kısıldı kaldı bedenlerde. Bir süre sonra da unutulup gitti. Öyle coşkulu, neşeli, mutlu hayaller yerini sadece sahiplik dürtüsüne bağlı; koşul beklentilerine bıraktı sanki.

Aldığım bir eğitimde karşılaşmıştım. Mutlu olmayı koşullara bağlamak. Sahipliklere dayandırmak. Oysa hayallerin sahiplikle bir ilişkisi yok. Ya da mutluluk koşulla sınırlandırılabilecek bir akış değil. Kendiliğinden de vazgeçtik. Büyükler dünyasının alışılmış, öğrenilmiş kalıpları hakim oldu. Sonra bunu değiştirmek adına küçük adımlar atılmaya başladı. Günümüzde bunun daha da arttığını düşünüyorum.

Geçmişte farkındalık düzeyleri bu kadar yüksek değildi. Oysa şimdilerde oluşan daha farklı çoğu insan hala belli kısır döngülerin içerisindeyken mutlu olmayı, bağımlılıklarla özdeşleştirmeyenler farklı çıkış yolları aramaya başladı. Çünkü mutlu olmak seçim. Çevresel bileşenleri devreden çıktığında mutluluk kendi adına vereceğin bir karar. Enteresan bakış açımla bir hayalperest olarak mutluluk aynı zamanda pek çok şeyin döngüsünü de değiştirebilecek bir anahtar.


Hiçbir şeye, bağımlı olmadan sadece kendin istediğin için mutlu ol. Sadece hayallerin izin veriyorsa buna şimdilik, izin ver seninle birlikte orada büyüsün tıpkı çocukluktaki gibi…

Fot: Hande Demiroğlu 

Share

18 yorum:

  1. İnsanın tek özgür olduğu yer hayalleri diyorum.
    Kimsenin hayalini önüne set çekilmemeli.
    Güzel yazı Tebrikler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Set çekilmeden kurulan hayallerin yarattığı dünyayı düşününce içimi inanılmaz bir mutluluk ve umut kaplıyor. Teşekkür ederim...

      Sil
  2. Kitabı çok merak ettim, okunacaklar arasına eklendi....

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kurgulanmış hikayeleriyle oluşturduğu dünyasını sevdiğim bir yazar Elif Şafak. Bu anlamda çocuklara da bir kapı açması da merak uyandırmıştı bende. Oğluma okumadan kendim de okudum sonra onunla birlikte okurken daha bir keyifli oldu. iyi okumalar :)

      Sil
  3. Ne kadar güzel anlatmışsınız..

    YanıtlaSil
  4. tam da elimde Küçük Prens kitabı vardı, bu yazı üstüne iyi geldi :)

    YanıtlaSil
  5. Sevgili Hande, Merhaba çok güzel şeylere değinmişsin katılmamak imkansız, henüz bir çocuğum olmasa da ben de yeğenlerimi gözlemliyorum, onların düşünce yapılarına göre olmayacak birşey yok, ve bunlar ondan çok eminler;)! Ne kadar etkileyici değil mi;) onların bu eminlik hali bizlere çok şey öğretebilir. Çok güzel bir yayın olmuş, yüreğine sağlık:).

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim Gooogoook :) Çocuklar bu anlamda en büyük rehberler aslında.

      Sil
  6. Hayal kurmak bir nevi terapi zaten. Seni izlemeye aldım. Ben de bloğuma beklerim.

    www.bakbuharika.com

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim. Hemen ziyaret edeceğim :)

      Sil
  7. ne güzel yazmışsınız <3

    bu arada bende yeni bloguma beklerim;

    http://buseilehayat.blogspot.com

    YanıtlaSil
  8. bayıldım yazınıza ... böyle kitaplar hakkında da bilgi veren bloglar çok hoşuma gidiyor mesela bu kitabı okusam mı diye düşünürken bu yazıyı okumak çok iyi oldu.Emeklerinize sağlık...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok sevindim arada okuduğum kitaplarla ilgili yazılar yazmaya devam o zaman :)

      Sil
  9. Oğlumla birlikte okuyoruz bu kitabı gercekten çok güzel sevgilerrr

    YanıtlaSil

Yorumlarınız Bizim İçin Çok Değerli..

SYMRNAİZ BÜTÜN HAKLARI SAKLIDIR. ©2014

TASARIM-GULTASARİM