İnsanların içlerindeki güzellikleri görmeden
hikayelere alet olmayın. Geçtiğimiz gün aklıma düştü nerden geldi neyi
anlatıyor bilmiyorum, sevgiyi; aşkı düşünürken zihnimde canlanıverdi.
Öyle çok yargının arasında sıkışıyoruz ki
zaman zaman kendimiz bile alet oluyoruz herkesin yarattığı oyunlara. Kendi
seçtiklerimizin dışında oluşan karmaşanın içerisine hapsediyoruz kendimizi.
Farklılaşan olmak yerine her şeyi bilen, yargılayan, kendinden emin olan
olabilmek adına takılıyor maskeler. Oysa yaşam “anlık bir buluşma”...
Aşk da...
Ben hayata aşık olanlardanım galiba. Aldığı
her nefese, doğaya, gittiği bir şehre belki de...
Eskiden duygusal olmadığımı iddia eder bununla
da gurur duyardım, şimdilerde olduğum gibi kabul ediyorum kendimi. Böyleyim
duygusal olmak da yaşamın bir parçası. Her zaman mantık çerçevesinde ilerlemek zor. İnsanız nihayetinde salmak, rahatlamak, geri toparlanmak...
Yargıların arasında hapis kalmak yerine içinden geldiği gibi olabilmek. Ne zor bunu yaşamak. Çevremde gördüğüm kadarıyla o maskeler öylesine değerli ki vazgeçmemek uğruna gülümsetecek bir kaç andan bile kolaycacık kaçıveriyor herkes. Hayata bir kez geldiğini unutarak. Oysa yaşamın hediyelerini kucaklamak mümkün.
Bana bunları düşündüren uzaklarda bir ülkeye olan seyahatim. Amerika’da bulunduğum bir hafta bana, yaşantıma pek çok farklı bakış açısı kazandırdı. Kimilerini anlatma fırsatını bulabilirim kimisi de bende saklı…
Uzak ülkeler, yeni kültürler onları tanıma ve yaşam alanlarına ortak olmak fikri heyecan verici bir deneyim. Elbet ben öyle çok gezen biri değilim, bir gün neden olmasın? diye ümit edenlere daha yakınım. Fırsatları yarattıkça kaçarım... Amerika deneyimim de böyle. Küçük bir anın yakalanması.
Ben şehir merkezinde çok uzun süre kalamadım, sempozyumun yapıldığı Pensilvanya’daki küçük kasabaya geçtim. Oradaki üniversite de çok güzeldi. Sadece 6 bin öğrencisi bulunan doğayla iç içe geçmiş bir alan. Enerjisi çok farklıydı. Sakin, temiz bir o kadar da geniş alanları olan bir yemyeşillik.
New York’ta az kalabildim ancak kaldığım süre boyunca yaptığım geziler oradaki yaşamın ipuçlarını sunmak için yeterliydi. Kendisi dışında pek kimseyle ilgilenmeyenlerin dünyası gibi geldi bana.
O kadar rahatlar ki. Özgürlük alanlarında yaşamlarını devam ettirdikleri apaçık ortada. Genci yaşlısı küçüğü büyüğü bambaşka bir boyutun insanları gibi. Ya da benim uzun zamandır sahip olmadığım bir açıklığa sahipler. Kimse kimseyle ilgilenmiyor örneğin. Kıyafeti, saçı, başı hiç dikkat çeken ayrıntılar değil. Herkes kendince, kendiliğinde. Yaşam çok hızlı akıyor, işler, koşuşturma.
Büyülü bir şehir orası...
Aşkın, romantizmin, sanatın, tarihin, modernliğin bir araya geldiği nadir alanlardan biri...
Yaşam farklı akıyor. Sadece bir gezen olarak değil, yaşayan olarak dahil ediliyorsun kentin enerjisine. Uzun zamandır ülkemde böylesi bir rahatlığı hatırlamıyorum. Ki severim ben kalabalıklardaki yalnız olmayı. Başaramamıştım ne zamandır. Yaşadığım, hayatıma armağan ettiğim bu yolculuk imza olarak çakıldı hayatıma.
Uzun zaman sonra ilk defa nefes aldım, yaşamın içinde, an’lar yaratarak anılar oluşturarak...
Hayatınızın bir döneminde bir Amerika seyahati
oluşturun. Hele ki romantizm sevenlerdenseniz New York’u mutlaka yaşayın….
Fot: Hande Demiroğlu
güzel bir gezi olmuş ..
YanıtlaSilKesinlikle çok keyifli ve farklıydı :)
SilNe güzel , gezerek tanımak harika .Kız kardeşim de bir süre yaşadı new jersey de ondan da aynı sözleri duymuştum.
YanıtlaSiltekrarları nasip olsun:) sevgiler.
Teşekkür ederim :)
SilKeyifli bir gezi olmuş sizin için umarım en kısa zamanda tekrarlarını yaşarsınız...
YanıtlaSilTeşekkür ederim umuyorum. :)))
SilBen de yaşamı çok sevenlerdenim. Çok güzel yerleri keşfetmişsiniz
YanıtlaSilŞanslı hissediyorum kendimi. Hayatıma bir armağan oldu :)
SilHarika bir blog Hande hanım ( alkış ikonu ;) ), sizi keşfettiğime çok memnunum. Aşkı ve romantizm'i dibine kadar yaşamayı severim ama Amerika seyahati henüz nasip olmadı.( dilerim olur ) Sizi zevkle takip etmeye devam edeceğim, zira bu yazılar ciddi donanım sahibi birinin elinden çıkıyor aşikar ;)
YanıtlaSilSevgiler derinden...
Çok teşekkür ederim Öznur Hanım :) Blogumu beğenmenize de çok sevindim. Umuyorum katkı olmaya devam edebilirim. Ben de sizi takip ediyorum :) harika tarifler...
Silçook güzel anlatmışsınız keyifle okudum emeğinize sağlık...
YanıtlaSilGüzel bir gezi olmuş,sizin adınıza çok sevindim..Yeni yerler yeni birşeyler keşfetmek çok güzel.
YanıtlaSilTeşekkürler :) Keşifler gerçekten çok katkı dolu :)
SilBenim de çok gidip gezmek istediğim yerler.
YanıtlaSilEn kısa sürede bu isteğinizi gerçekleştirebilmenizi diliyorum...
SilHarika görünüyor.Bir gün mutlaka gitmek istiyorum :)
YanıtlaSilFiliz Hanım uzaktan ben de hep merak ederdim, umuyorum en kısa zamanda siz de gidersiniz. Farklı bir enerjisi var.
Silpaylaşım için teşekkürler bizde görmüş kadar olduk.
YanıtlaSilhttp://hur.so/dbzvo0
Ben teşekkür ederim...
Silne mutlu size ;)
YanıtlaSil;)
Sil