
Kızgınlık, kırgınlık, aşk, sevgi, düşmanlık
pek çok duygunun özünde de yer alan bir hiyerarşi var aslen yaşamlarımızda.
kimini öne çıkartmakta çok zorlanmazken kimiyle baş etme korkusu durdurur bizi.
Yine korkudan işleyen bir gerçeklik. Temelde dayanan aslen kendini durdurma
değil, o adımı attıktan sonra yaşanabilecek olanların ağırlığıdır. Belki bugüne
kadar seninle olan tüm dünya değişiverecek, belki de düşündüğünün tam tersi
çıkacaktır karşına. Yine de o adım atılamaz. İnsanca hissedilenler, cesaretle
atılacak olanın önüne set çeker oturur.
Farkındalıklar da böyledir. Bir an gelir nasıl
görmediklerini, göremediklerini sorgularsın. “Yaşam sizin de sayenizde böyle”
demek istersin. Durursun. Durmak da yerinde bir karardır. Herkesin farkındalık
süreci kendince ilerler. Kendince şekillenir bilirsin. Senin bir adımda
ulaştığın, onun 10 yıllarını alabilir. Ya da senin hala sürdürdüğün bir gelişim
onda bir anda çözümlenebilir.
Bilim alanlarını sorgulamam bilimin kendisini
de severim. Çünkü başlangıç bilimselliğe dayansa da her birinin hikayesi bir
hayale dayanır. Yaşamda salt kurallardan söz etmenin imkansızlığı neredeyse
ispat edildi. İnsan davranışları sorgulanamaz bir düzeyde farklılık gösteriyor.
Bu da yaşamların içerisinde farklılaşmayı destekliyor aslen. Herkesin aynı
olmasının imkansızlığı çeşitlendiriyor dünyayı.
Yalnız akıl, öğrenilmiş, öğretilmiş olanla
öylesine meşgul ki, kendi içinden yeryüzüne taşanı atlayıveriyor zaman
zaman. Dünyaca adlandırılan değişim,
kendi kabuğunda sahibini sürekli uyaran bir rahatsızlık olarak kalıveriyor
hayatlarda. Oysa yaşam değişim. Bedenler de değişim aslında, direnen zihnin
aksine değişim her birimizin seçimi olabilecekken öğretilmiş olana katı
bağlılık, bağımlılık durduruyor onu.
Olması gereken adımlar yönünden değil. Kalıcı
olarak sabitlenenler belirliyor artık yaşamı. Değişim isteyenlerle, değişime
direneneler arasında kalakalan bir alan burası artık. Bunun da tek bir
ilerleyişi yok her şeyin üstünde böyle bir gerçekliğin oluşabileceğine olan
ümit belki de işin anahtarı…
Bize öğretilenlerle uğraşırken neleri atlıyoruz neleri kaçırıyoruz kimbilir? Yaşam karmakarışık bir mücadele ortamı. Bizler de bu ortam da mutlak sonuçlar çıkarmaya çalışan oyuncularız işte!
YanıtlaSil