Bugün denizle uyandım. Sanki kapıyı, pencereyi
açınca kocamanlığıyla kucaklayacakmışçasına. O güzel sesiyle dalgaların ritmini
hayatıma dahil edercesine. Köpük köpük olmuş maviliğin içinde beyazlarını
gösterircesine. İçinde yaşayanlarla bir edercesine.
Hayalim öylesine gerçekti ki kokusunu bile
duydum.
Zaman zaman özlem duyarız en sevdiklerimize.
Bu bazen bir mekan, bir alan ya da bir kişi olarak vücut bulurken; çoğu zaman
hayallerdir özlenen. Sanki hiç gerçek olmayacak gibi sarıp sarmalayanlar.
Bir kız çocuğunun sarı bukleli saçlarıyla
birleşti hayalim. Güneş gibi parlayıp ışıldayan. Elinde tuttuğu papatya
buketini minicik elleriyle uzattı bana gülümseyerek. Gülen bir çocuğun
gözlerindeki ışıltıya takıldı gündelik yaşamın içinde kaybolan zihnim. Bir
çocuğu güldürmeyi başaracak kadar hayaller var mı hayatımda?
Yoksa sınırlı mı?
Uçabilir miyim tüm gökyüzü boyunca, sevebilir
miyim bütün doğayı, hayvanları, çiçekleri, ağaçları...
Bir çocuğun hayalindeki gibi sonsuz olabilir
mi yetişkin bir insan?
Sımsıcak kumlara bastı ayaklarım, sımsıcak,
nemli tüm enerjiyi hissettiren. Derin bir nefes aldım bedenime; hayatın en
büyük hediyesi tertemiz bir havayı solumak her bir hücrene kadar.
Yerde duran renkli bir taş çekti dikkatimi
aldım elime onu da görünüşte ağır gerçekte tüy gibi hafif. Doğanın ne çok
mucizesi var aslında onunla bir olmaya gönüllü olduğunda.
Ben bugün hayale uyandım, olduğum yerde değil
belki de hiç bilmediğim bir coğrafyanın kıyısında umutla, neşeyle...
BDİNO? BNM? J
Fot: Hande Demiroğlu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlarınız Bizim İçin Çok Değerli..