Bir zaman diliminde yaşayıp giderken, günlük rutinlerin arasında boğulmuş gibi hissetmenin ve eksik kalan parçaları tamamlama isteklerinin sahiplerinden biriyim ben. Hani bir şey olsa da değişiverse yaşam diyen; deli yanı baskın olup saklamaya çalışan, dayatılan doğrulara bir türlü alışamamış kıvranıp duran ama kurtulamayan. Hayatımda tamam olan her şeyin ardından hissedilen yarım kalmışlık duygusunun baskısının iyice arttığı ve artık bir şeyler değişmeli dediğim noktada karşıma çıkan sihrin, şu an da keyfini doya doya süren temsilcisiyim. Hayatın sürprizlerine her zaman inanan bir tarafım olmasına rağmen; bunu engellemeye çalışan bir egonun da en üst düzeyden sahibiyim. Burada haksızlık yapmamak gerek sanırım; “sahibiydim!”. Taa ki Access Consciousness® ile ve Berna (Şirin) Hoca’yla tanışana kadar...
Tabi bu hikayenin başı bir sene öncesine dayanmakta. Tıkanıklıkların sebep olduğu baskının altında ezilen ve yardım çığlıkları atan ruhumun, artık değişmeli, başka olmalısın sinyallerini göndermesinin ardından Necla (Çakır Süneçli) Hoca ile başladığım “Regresyon Terapisi” hazırladı bana bu yolu. Hiç aklımda olmayan, hatta asla cesaret edemeyecek olduğum bir deneyim yaşamama izin veren bu yolculuğa başlatan bu 7-8 aylık terapi ardından tanıştığım Access Consciousness Bars® uygulaması....
İlk duyduğumda farklılığı sebebiyle oldukça değişik gelen; ama hayatı bana “Kolaylık, neşe ve ihtişamla” getireceğini iddia eden bu uygulamanın değdiği yaşamlara neler yapabileceğinin sınırlarının ortadan kalktığını gördüğümde heyecan verici boyutuyla kabul ettim onu. Yaşamda tam da istediğim, hayatımda olmasını istemediğim her yargının birer birer yıkılabileceği ise tam anlamıyla mucizenin kendisi oluverdi. Bars Uygulayıcı Eğitimi sayesinde hayatıma giren Access; yaşamımın da bir parçası oluverdi. Sadece ben değil, 5 yaşındaki oğlum ve eşimin hayatında oluşan değişimler her geçen gün keyifli bölümlerin eklendiği bir hikayeye dönüşüverdi. Bu kadar basit mi? Evet. Bu kadar basit. Ne zorlu tedavi süreçleri, ne de canınızı sıkan detaylar olmadan sadece kendiniz olarak devam etmeye dönük bir dünyanın kapılarını aralayan bir teknik bu. Hatırlamak, anları yeniden yaşamak, yaşamın içinde sıkışmış debelenen ruhunuzun kolaylıkla dinginliğe, mutluluğa ulaşmasına izin veren gizli bir anahtar.
Bars seansı bana ilk uygulandığında bedenimden boşalan enerjinin beni yeniden hayata bağlayan sihirli deneyimleri, belki de hayata en büyük katkısı “yargılardan” kurtulma süreci. Benim mucize dediğim bir nokta tam da burası... İlk öğrendiğim andan itibaren hayatımın vazgeçilmezi haline getirdiğim temizlik cümlesiyle ilk bir kaç günde yaşadığım utanç ise tarifsiz... Aman Allah’ım ne kadar çok yargım varmış ve ne kadar acımasızca bakıyormuşum hayata dedirten bir temizlenme ve arınma süreci. Kendi kendine; kimselere duyurmadan sadece özelinde yapabildiğin bir mucize daha... İşte bu, hayatta seçeneksiz olmadığını kanıtlayan bir duruş veriyor, çaresizlik değil; birçok seçeneğin önünü ardına kadar açıyor, mutluluğun sahip olduğun ve olabileceğinle değil sadece kendinle yaratabileceğin gülücüklere sahip olmanın sırrını öğreniyorsun. Tüm bunların yanında en güzel hediyelerden bir tanesi de karşındaki insanlar ve yargılarıyla değil kendinle, özünle buluşup sen olanı yaşamak adına hayatına yön verebiliyorsun. Buna değemeyen insanlara üzülmek yerine “Onların da bu katkıyı alıp, hayatlarınla kullanabilmeleri için neler mümkün?” diye sorabiliyorsun mesela.
Henüz 5 yaşında bir çocuk annesi olarak, onun seçeneksiz, pasif yetişmesini engelleyerek, aslında hayatta ne kadar çok seçeneğe sahip olduğunu görmesine izin verebiliyor. Onu sakinleştirip, çocukça saflığında eşitlenebilmenin beraberce keyfini sürebiliyorsun.
Hayatıma artı katan o kadar çok yönü var ki Access’in hayatıma girdiğinden beri yaşamım gerçekten “kolaylık, neşe ve ihtişamla” akıyor. Buna katkı olan herkese bir kez daha teşekkürlerJ
Bundan daha iyi nasıl olur?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlarınız Bizim İçin Çok Değerli..